Yerinden yönetim = Ademi merkeziyet = Decentralisation : Üniterlik ilkesine göre "bir çok özerk ya da yarı-özerk birimin bir merkezden yönetilmesi usulü"dür.
Ademi merkeziyetin kök anlamı "merkez yokluğu"dur. Ancak kavram olarak kullanılışında bu anlam yoktur. Tersine, bu usul "bir merkezden yönetilme" özelliğiyle karakterizedir. Özgün olan, bu merkezden yönetilişin kendisidir. 1982 Anayasası‘nda özgün yön, "idari vesayet" ilişkisiyle somutlanmıştır.
Yerinden yönetim usulünde "irade" merkezdedir. Bu merkezce yönetilen birimlerin görev-yetki alanları sayılıp sınırlandırılarak belirlenir. Birimler, kendilerine bırakılan alanda kendilerine verilen görevleri, kendilerine tanınan yetkiler çerçevesinde yerine getirirler. Kullandıkları yetkiler çerçevesinde, üstlendikleri görevleri yerine getirmekten sorumlu tutulurlar.
"Yerinden"lik, yönetim sistemlerinde yirminci yüzyılın başlarından bu yana, üniterlik/merkeziyetçilik ilkesine göre, yukarıdaki çerçevede sahip olunan özelliktir.
Yerinden yönetim, 1950‘li yıllardan başlayarak, dev tekelci şirketlerin örgütlenme sorunlarına çözüm bulmak amacıyla araştırmalar yapan işletme bilimciler (management science) ve 1993 yılından bu yana Maastricht Anlaşması çerçevesinde Avrupa Birliği tarafından farklı bir biçimde tanımlanmaya başlanmıştır.
İşletmeci ve AB‘ci tanıma göre yerinden yönetim "özerk birimlerin kendi kendini yönetme usulü" dür. Bu ‘özcü‘ bakış açısı, AB dilinde subsidiarite olarak adlandırılmıştır. Yerinden yönetim, bu bakış açısında federallik ilkesine göre tanımlanmıştır.
Dolayısıyla günümüzde yerinden yönetim, dayandırıldığı ilkeye göre iki türdür: Üniter Yerinden Yönetim ve Federal Yerinden Yönetim.
Güncel Tartışmaları İçeren Okumalar:
Yerinden Yönetimde İki Tür: Üniterlik ve Federallik.
Ağustos 2007 Anayasa Taslağında MAli Desantralizasyonda MAli Federalizme Geçiş Hükümleri.
[BAG]