2007 Merkezi Yönetim Bütçesi Hakkında TBMM Görüşmelerinden....
2007 yılı bütçesi ile ilgili önemli eleştiriler getiren CHP Genel Başkanı Baykal, enflasyonu önceki hükümetin indirdiğini ve bu hükümet döneminde yine ilk kez yeniden yükselmeye başladığını bildirdi.
Dış ticaret açığının kaygı verici düzeye çıktığını Türkiye‘nin toplam borç yükümlülüğünün 370 Milyar $‘a ulaştığını bildiren Baykal, bu nedenle yine faizlerin %22,5 gibi yüksek bir düzeye geldiğini vurguladı...
Baykal, "Türk ekonomisi giderek daha dışa bağımlı, dışarıdan yönlendirilen ve dışarıdaki dalgalanmalardan etkilenen, kaynaklarını kendi kalkınması için değil, dış ülkelerin çıkarları doğrultusunda kullandırmaya mecbur kalan bir ilişkiler düzeni içindedir"...
Enflasyonu bundan önceki hükümet indirdi, bu hükümet çıkardı: Hükümetin izlediği ekonomi politikaya önemli eleştiriler getiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bu dönemde izlenen programın AKP‘nin devraldığı ekonomik program olduğunu, IMF tarafından yapılmış olan bu programın son 4 yılının AKP tarafından uygulandığını belirterek, şunları söyledi.
"Bu program, bundan önceki iktidar döneminde, 2001 krizinden sonra, 2002 yılında önemli sonuçlar vermeye başlamıştır. 2001 yılı sonunda yüzde 68,5 olan tüketici fiyatları, 2002 yılı sonunda yüzde 29,7‘ye inmiştir. Yani program ile 1 yılda yüzde 68,5‘tan yüzde 29,7‘ye inmiştir. 4 yılda yüzde 29,7‘den yüzde 10‘a inmiştir. İlk kez bu yıl enflasyon yeniden yükselmeye başlamıştır. Mayıs ayında yaşanan olay da Türkiye ekonomisinin yapısıyla doğrudan ilgili bir olaydır. Türkiye ekonomisinde artık yeni bir aşamaya gelinmiştir. Eski programla gidilemeyecek yere gelinmiştir. Şimdi yeni bir programa ihtiyaç var, enflasyon neye rağmen artmıştır? Türkiye enflasyonu indirmek için bütün imkanlarını seferber ettiği halde, yüzde 6,5 faiz dışı fazla verme politikasını bu yılda sürdürdüğü halde, üretici fiyatlarını baskı altına aldığı halde, işçi, memur, emekli maaşlarını düşürdüğü halde, yatırımları kıstığı halde, sadece enflasyona endeksli bir politikayı Türkiye kararlılıkla ve fedakarlıkla uyguladığı halde, son 6 yıldan beri ilk kez bu yıl enflasyon düşmemiş, yükselmeye başlamıştır".
Bu hükümet iş başına geldiğinde Türkiye‘nin dış ticaret açığı 14,5 Milyar $ idi, şimdi 52,5 Milyar $: Türkiye‘nin dış ticaret açığının kaygı verici bir düzeye çıktığını ve büyümedeki değişime rağmen dış ticaret açığının azalmadığını ve artışının sürdüğünü vurgulayan Baykal, "Bu hükümet iş başına geldiği zaman Türkiye‘nin dış ticaret açığı 14,5 Milyar Dolar‘dı. Şimdi ise 52,5 Milyar Dolar olmuştur" dedi. Türkiye‘deki cari açığın da buna bağlı olarak 1,5 Milyar Dolar‘dan, bugün 34 Milyar Dolar düzeyine geldiğini hatırlatan Baykal, Türkiye‘de hepimizi düşündürmesi gereken kaygı verici bir sürecin işlemeye başladığını öne sürdü.
Enflasyonu %4‘e indirmeyi amaçlıyoruz, reel faizler %13,5‘a çıkıyor, bu güvensizliğin işaretidir: Türkiye ekonomisindeki büyümenin de artık umutsuz sinyaller vermeye başladığını vurgulayan Baykal, 2006 yılının 3. çeyreğinde büyümenin yüzde 3 düzeyine düşmüş olduğunu hatırlatarak, Türkiye‘de ekonominin açık veren ve borçlanan bir ekonomi haline geldiğini ifade etti. Türkiye ekonomisinin, Özel Sektörün dış borçları, Kamu Sektörü‘nün iç ve dış borçları ile birlikte düşünüldüğü zaman, bugün geldiğimiz noktadaki toplam borç yükümlülüğünün 370 Milyar Dolar olduğunu söyleyen Baykal, Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) borç oranı hesaplanırken, sadece kamunun ve sadece net borçlanmayla yapılacak hesaplamanın gerçeği göstermeyeceğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü.
"Bu tablo neye yol açmıştır? Bu tablo ekonomide faizlerin yüksek bir düzeyde devam etmesine yol açmıştır. Faizler yüzde 22,5 düzeyindedir. Türkiye‘de reel faizler yüzde 13,5 düzeyindedir. 2007 yılında enflasyonu yüzde 4‘e indirmeyi amaçlıyoruz. Yüzde 4 enflasyonu öngören bir programın uygulanması sırasında reel faizler yüzde 13,5 olarak ortaya çıkıyor. Bu bir şeyin işaretidir. Güvensizliğin işaretidir. Ekonominin giderek daha fazla dış borca dayanıyor olmasından Merkez Bankası telaşlıdır ve ilgilileri uyarma ihtiyacını hissetmiştir. Eğer, döviz kazancınız yoksa, dövizle borçlanmayın diyor. Bu demektir ki Türkiye‘de bugünkü kur düzeyi gelecek açısından güvenilir değildir. Bu kur düzeyinin devam edeceğini kabul ederek, ekonomiyi işletmeye yönelmek büyük riskleri göze almak demektir. Türkiye‘de çok ciddi bir kur riski tablosu ortaya çıkmaya başlamıştır".
Türkiye gibi 6 yıl üst üste %6,5 faiz dışı fazla gerçekleştirmiş başka bir ülke yoktur: Türkiye‘de bu hükümetin hazırladığı bütçelerde devamlı yüzde 6,5 faiz dışı fazla uygulamasına gidilmiş olduğunu hatırlatan Genel Başkan Baykal, Türkiye gibi 6 yıl üst üste yüzde 6,5 faiz dışı fazla uygulamasını gerçekleştirmiş Dünya‘da başka bir ülkenin bulunmadığına dikkat çekti. Bu ekonomik uygulamaların kabul edilebilir bir tablo olmadığını, Türkiye‘nin bu şekilde istihdam sorununu, işsizlik sorununu, kalkınmasını çözemeyeceğini öne süren Baykal, hükümetin ekonomik programının uygulamasına şu önemli eleştirileri getirdi.
"Bu tablo, Türkiye ekonomisinin giderek daha dışa bağımlı, dışarıdan yönlendirilen, dışarıdaki dalgalanmalardan etkilenen, kaynaklarını kendi kalkınması için değil, dış ülkelerin ekonomik çıkarları doğrultusunda kullandırmaya mecbur kalan bir ilişkiler düzeni içine girmesidir. Bugün Türkiye‘nin borçları artmıştır. Türkiye‘de sıcak para 55 Milyar Dolara yükselmiştir. Türkiye‘nin elindeki varlıklar satılmıştır, mülkiyet değiştirmiştir. Bankalar el değiştiriyor, sanayi kuruluşları el değiştiriyor".
GSMH‘nin artışı: "Türkiye‘nin milli gelirini yıllar itibarıyla birbiriyle mukayese edebilmek istiyorsak, bu hesaplamayı döviz kurundaki değişiklikten değil, sabit fiyatlar üzerinden yapmalıyız. Bunu yaptığımız zaman ki bu yapılmıştır, Resmi Gazete‘de yayımlanan 9. Kalkınma Planı‘nın 2007 programına göre sabit fiyatlarla, yani 1998 yılı fiyatlarıyla GSMH‘nin artışları 2006‘da, 1998‘e göre, 8 yılda sadece yüzde 19,7 artmıştır. Öyle yüzde 100 filan değil".
Borçlanma artışı: Türkiye‘de 2002 yılında AKP işbaşına geldiğinde kendisine teslim edilen toplam kamunun iç ve dış ile Özel Sektörün dış borç miktarının 220 Milyar Dolar olduğunu hatırlatan Baykal, Başbakan Erdoğan‘ın 4 yılda bu miktara 150 Milyar Dolar daha eklediğini öne sürerek, buna karşılık Türkiye‘de gelir dağılımının daha çarpık bir hale geldiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: TEBAHaber, 1289