"Su özelleştirilemez, su hizmeti kamu hizmetidir ve su halkındır, özel şirketlere ve piyasaya bırakılamaz."
SU ÖZELLEŞTİRİLMESİNE HAYIR!
Edirne Belediyesi‘nde su ve atık su tesislerinin özelleştirilmesine karşı 12.02.2008 tarihinde DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Arif Kuday‘ın çağrısı ve DİSK‘e bağlı Genel-iş Sendikası Trakya Şubesi ve sendikaların katkısı ile basın açıklaması yapılmıştır.
Basın açıklaması aşağıdadır:
"Bilindiği gibi Edirne Belediyesi Su ve Atıksu Tesisleri işletmesinin işletme imtiyaz hakkını devretme kararı almıştır.
Belediye‘nin ihale ilanında ihalenin, Edirne Belediyesi imar alanı ile mücavir alanında bulunan içme suyunun kaynaklarından alınarak; nakli, depolanması, dağıtımı, satışı, tahakkuku ve tahsilatı ile, Belediyenin içme suyu ve Atıksu hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak, abone yönetim sistemi kurmak, içme suyu arıtma tesisi rehabilitasyonunu sağlamak, abonelerden alınacak, abone bedeli ve diğer hizmet bedellerini alarak bir elden işletmek üzere, Edirne Belediyesinin mevcut içme suyu ve atık su ve şebekelerinin, yeni yapılacak tesis ve şebeke yatırımlarıyla birlikte, yönetilmesi ve işletilmesini kapsadığı yazılıdır.
Ayrıca, ihale bedelinin 50.700.000 YTL ve imtiyaz süresinin 30 yıl olacağı belirtilmektedir.
Edirne Belediyesi‘nin bu kararı kamuya ait doğal tekel niteliğindeki bir kamu malının piyasaya terk edilmesi ve su hizmetlerinin özelleştirilmesidir.
Bugüne kadar, Dünyanın çeşitli yerlerinde uygulanan su özelleştirmeleri, su fiyatlarının yükselmesi, hizmet kalitesinin düşmesi, alt yapının çökmesi ile sonuçlanmıştır.
Bunun en canlı ve bizim ülkemize ait olan bir örneği de Antalya Büyükşehir Belediyesinde yaşanmıştır. Antalya Büyükşehir Belediyesi 1995 yılında su hizmetlerinin işletme imtiyaz hakkını 10 yıllığına biri yerli diğeri ise dünyada su tekeli niteliğindeki bir çok uluslu su şirketine devretmiş; bir süre sonra yerli şirket ortaklıktan ayrılmış ve işletmeyi tek başına yabancı şirket üstlenmiştir.
Yabancı şirketin yönetimine bırakılan Antalya‘da su fiyatları olağanüstü pahalanmış bu durum Antalya kamu oyunda önemli bir gündem maddesi haline gelmiştir. Şirketin su fiyatlarını artırma talebi hiç bitmemiş; şirket fiyat artış talebinin gerekçesi olarak alt yapı yatırımlarını ve işletme maliyetlerinin yükselmesini göstermiştir. Daha sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi 10 yıllık süre dolmadan Şirket ile yapılan sözleşmeyi feshetmek zorunda kalmıştır. Bunun üzerine Şirket konuyu uluslar arası tahkime götürerek tazminat talebinde bulunmuştur. Tahkim henüz sonuçlanmamış olmakla birlikte,Kararın Antalya Büyükşehir Belediyesi aleyhine çıkması sürpriz bir karar olmayacaktır.
Bu özelleştirme girişiminin büyük mali zararla bitmesi bir yana Antalya‘da su hizmetlerinin geliştirilmesine hiçbir katkısı olmamış ve artan su fiyatları nedeniyle Antalyalılar da mağdur olmuşlardır. Kısacası bu girişimden ne halk ne da belediyeye bir fayda gelmiştir.
Edirne Belediyesi‘nin bu kararda israr etmesi durumunda Edirne‘yi aynı akıbet beklemektedir.
Su hizmetlerinin özelleştirilmesiyle Edirne‘de de su fiyatları büyük ölçüde artacak, imtiyazı alan şirket alt yapı yatırımı yapamayacak ve artan fiyatlara karşılık düşen hizmet kalitesi gerçeğiyle karşılaşılacaktır.
Su özelleştirmesi, su hakkını da ortadan kaldırmaktadır. Bilindiği gibi kamunun en temel görevlerinden birisi kamuya ait olan suyu tüm yurttaşlara ihtiyaçları kadar ve en sıhhi yollarla götürmektir. Özelleştirme durumunda suyun yurttaşlara en az maliyetle götürülmesi, şirket karları nedeniyle mümkün olmayacak; ayrıca alt yapının bakım, onarım ve yenileme yeni yatırım olanağı ortadan kalkacağı için temiz içme suyu olanaksızlaşacaktır.
Dünya örnekleri, su özelleştirmelerinde en büyük fiyaskonun alt yapı yatırımlarında yaşandığını göstermektedir. Yıllık karları yüz milyarlarca doları bulan Dünya devi su tekelleri bile hiçbir zaman kendi kasalarından alt yapıya para harcamamışlardır. Su özelleştirmelerinde şirketlerin tek hesabı suyu kaynağından alarak kurulu tesisler üzerinden abonelere dağıtmak ve fatura tahsilatı yapmak olmuştur.
Edirne‘de de olacak olan budur.
Diğer yandan seçim süresi 5 yıl olan bir belediye yönetiminin su konusunda kentin 30 yıllık geleceğini ipotek altına alan bu girişimi hangi hakla yaptığının da sorgulanması gerekmektedir. Belediye Başkanı 30 yıl boyunca belediye başkanlığına seçilemeyeceğine göre, kendisinden sonra gelecek belediye başkanlarının kamu yararına uygulamak isteyecekleri farklı politikaların önünü şimdiden kesen 30 yıl süreli su özelleştirme kararını meşru görmediğimizi de belirtmek isteriz.
Edirne Belediyesi‘ni su özelleştirme ihalesini iptal ederek bu kararından vazgeçmeye davet ediyoruz.
Edirneli hemşerilerimizi de su özelleştirmesine karşı çıkmaya ve su hakkına sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Su özelleştirilemez, su hizmeti kamu hizmetidir ve su halkındır, özel şirketlere ve piyasaya bırakılamaz" dendi.