YAYED
YAYED
YAYED
YAYED
YAYED

Yerel Seçimler

E-Bülten

YAYED

Ajanslar Sistemi Nasıl Değerlendirilmeli?

Ajanslar olgusu, “küreselleşmenin aktörleri şirketler mi devletler mi” tartışmasının gereksizliğini bir kez daha göstermiş olma özelliği taşımaktadır. Rol üstlenen aktörün kimi zaman şirket kimi zaman AB ya da Japonya ya da ABD gibi devlet olmasının bir önemi yoktur.

Bölge Kalkınma Ajansları kaynakları ve süreci bakımından bir AB projesidir. Yeni doğmuş merkezi Yatırım Destek Ajansı ise, hazırlık raporları ve gelişimi bakımından bir IMF-DB yapımıdır. Bu yapımda varlıkları belirginleşen ülkeler arasında ABD, Japonya ve Almanya’nın yer aldığı görülür. Ama her iki yapımda da, ülkeler ile tekeller bir arada, hatta birbirinde kaybolacak kadar iç içe bir görüntü sergilemektedirler.

Ajanslar olgusu, “küreselleşmenin aktörleri şirketler mi devletler mi” tartışmasının gereksizliğini bir kez daha göstermiş olma özelliği taşımaktadır. Rol üstlenen aktörün kimi zaman şirket kimi zaman AB ya da Japonya ya da ABD gibi devlet olmasının bir önemi yoktur. Gelişmiş ülkelerin yönetimleri ile merkezleri buralarda olan dünya tekelleri birlikte hareketlerini sürdürmektedirler.

Ajanslar olgusu bir başka gerçeği daha göstermektedir. AB yapımı bölgesel kalkınma ajansları, IMF-DB yapımı merkezi yatırım ajansıyla ilişkilendirilmiş; böylece iki kaynağın aynı hedefe doğru ilerlediği açıkça ortaya çıkmıştır. AB’nin Türkiye’ye koşullarını sıraladığı Katılım Ortaklığı Belgesi’nde ve Dünya Bankası’nın Türkiye Planı olan “Country Assistance Strategy –CAS- metinlerinde birbirlerine yaptıkları göndermeler, uygulamada da gözlenebilir hale gelmiştir. AB resmi dokümanlarında Türkiye’den açıkça IMF ve DB ile yaptığı anlaşmalara özenle uymasını istemekte, diğerleri de her koşulu “AB üyeliği için de kritik önem taşıdığı”nı belirterek daha da vurgulu hale getirmektedirler. Metinler dünyasının bu açık işbirliği, ajanslar süreciyle birlikte reform uygulamalarının komitelerinde ve konseylerinde elle tutulur gözle görülür somutluğa bürünmüştür.

Öyle görünüyor ki, “herşey daha fazla yatırım çekmek için”dir. Bunun için Türkiye “teknik” komiteler kurarak ortamı “yabancı yatırımcı için iyileştirmek” üzere çalışmaktadır. İstihdam “teknik” komitesiyle halk “esnek ve ucuz işgücü” hammaddesi olacak biçimde yeni çalışma kurallarına bağlanmaktadır. Arazi “teknik” komitesiyle belediyelerin kamulaştırma yetkisi ve hamur kuralı budanarak özel rantın kamuya döndürülmesi tarihe gömülmeye çalışılmaktadır. Vergilendirme “teknik” komitesiyle yatırımcı sıfatıyla beliren sermaye kesiminin vergi yükü sıfırlanmaya çalışılmaktadır. Nihayet “daha fazla yatırım için” “invest in turkey” sitesinden ülke topraklarıyla insanının övgüsüne ne denli kelepir fiyatla satın alınabileceklerine ilişkin reklam cümleleri eklenmektedir.

Bölgeler düzeyinde kurulan “kalkınma ajansları” aynı hedefe 26 ayrı noktadan yürümek üzere kurulmuşlardır. Kalkınma ajansları, birkaç sözde yatırımcının, rakiplerine karşı fark atmaları uğruna, ülkenin illerini birbirine düşürmekten; ülke kaynaklarıyla işgücünü birkaç tekelin kar hırsına araç ederek heba etmekten başka bir sonuç yaratmayacaktır. Türkiye’nin değil, AB’nin ve ABD’nin, kısaca gelişmiş ülkelerin çıkarını gözeten bu modelin kurulmaya başlamadan terk edilmesi gerekir.

İncelemeler kategorisindeki diğer başlıklar
YAYED Yerel Yönetim Araştırma Yardım ve Eğitim Derneği Ziya Gökalp Caddesi, No.30 Kat.5 D.17 06420 Kızılay / Ankara, (312) 430 35 60, yayedder@gmail.com
İşbu sitenin tüm hakları saklıdır. Web sitesi içerisindeki dökümanlar yazılar ve resimler kaynak gösterilse dahi, izin alınmadan başka web sitelerine, ticari yayınlara aktarılamaz, kopyalanamaz. © 2012
Web Tasarım