Türk Mühendis ve Mimarlar Odası 3225 belediye başkanına mektup gönderdi. Mektup şu çağrıda bulunuyor: ... "İller Bankası‘nı şirketleştirme tasarısına karşı çıkmak, Milletvekillerinizi uyararak Tasarının geri çekilmesini sağlamak, başta siz yerel yöneticiler olmak üzere hepimizin görevidir."
TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ
UNION OF CHAMBERS OF TURKISH ENGINEERS AND ARCHITECTS
UNION DES CHAMBRES DES INGENIEURS ET DES ARCHITECTES TURCS
Atatürk Bulvarı No : 131 Kat : 9 06640 Bakanlıklar ANKARA - TÜRKİYE Tel : +90 (312) 418 1275 Faks : +90 (312) 417 4824
Web:http://www.tmmob.org.tr E-Posta : tmmob@tmmob.org.tr
Tarih: 28 Aralık 2006
Sayı : 2479
BELEDİYE BAŞKANLIĞI‘NA
Sayın Başkan,
Cumhuriyetin kurulmasından sonra, savaşlarda harap olmuş ülkemizin yerel yönetimler alanında gereksinim duyulan fınansmanı sağlamak ve koordine etmek üzere 1933 yılında Belediyeler Bankası kurulmuştur. Daha sonra, karşılaşılan sorunlar nedeni ile, belediyelere teknik hizmet yardımı yapmak üzere Belediyeler İmar Heyeti oluşturulmuştur.
Kentlerimizin nüfusunun hızla büyümesi, altyapı hizmetlerine olan talep ve bununla paralel olarak kredi ihtiyacının artması, kurulan bankanın il özel idareleri ile köyleri kapsamaması gibi eksiklikler dikkate alınarak Belediyeler Bankası ile İmar Heyeti birleştirilerek, 1945 yılında 4759 sayılı Kanun ile İller Bankası kurulmuştur.Yerel yönetimlerin kamu niteliği taşıyan halihazır harita, imar planı, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon, elektrik tesisi, hizmet binaları, soğuk hava depoları, arıtma tesisleri gibi alanlarda hem jeolojik-jeoteknik, hidrojeolojik etüd ve proje, hem de yapım aşamasında kontrollük hizmetlerini üstlenmek, her türlü iş makinası ve malzeme temin etmek ve bu işler için gerekli tesisleri doğrudan doğruya veya ortaklık suretiyle vücuda getirmek gibi teknik görevleri bulunan İller Bankası, geçmiş yıllarda borçlanma gücünü yitiren veya yeni yatırımlarına destek olmak amacı ile belediyelere, hibe yoluyla yardımda bulunmuş, 2002 yılında kaldırılana kadar, Belediyeler Fonu aracılığı ile düşük faizli kamu kredisi olanağı sağlamıştır. Ayrıca, altyapı ve üstyapı hizmetleri açısından teknik eleman yetersizliği olan yerel yönetimlere her türlü danışmanlık hizmetini de sunmaktadır. İller Bankası, barındırdığı personeli ile konusunda uzmanlaşmış, yurtiçi ve yurtdışı eğitimlerle günümüz teknik koşullarını yakalamış ve bu birikimini de yerel yönetimlere aktararak dünya üzerindeki tek örnek niteliğinde öncü bir kamu kuruluşu olmuştur.
İller Bankası; kuruluş kanununda yer almasına rağmen, bazı görevlerini siyasi tercihler ve sermaye baskısı nedeni ile gerçekleştirememiştir. Bazen bir fabrikayı kurmak için gerekli sermayeyi, özel sektöre avans olarak vermiştir. Bunun birkaç istisnasından biri 1976 yılından sonra bir dijönktör (kesici) fabrikası kurulmasıdır. Ancak bu fabrika da elektrik işlerinin TEK‘e geçmesi nedeni ile TEMSAN‘a devredilmiştir. Yine aynı tarihlerde NİĞBAŞ, DOĞUSAN, MARLİT vb. fabrikalara ortak olmuştur.
Sayın Başkan,
Yerel yönetimlerin kentsel altyapı finansmanını karşılamak için orta ve uzun vadeli, düşük faizli kamu kredisi verme, altyapı hizmetlerine ilişkin her türlü etüt, proje, uygulama ve danışmanlığa dayalı bir model olan İller Bankası‘nın işleyişine 1980‘li yıllardan sonra başta Dünya Bankası olmak üzere uluslararası finans ve danışmanlık örgütlerinin tavsiyeleri doğrultusunda merkezi yönetimce önemli müdahaleler yapılmıştır. Bu müdahalelerin bir kısmı, İller Bankası modelinin temeli ve yerel altyapı yatırımı finansmanının en güçlü kaynağı olan Belediyeler Fonu kullanımının rasyonel olmaktan çıkartılmasına yönelik olmuştur. Bu doğrultuda 1993 yılından itibaren Fon genel bütçe kapsamına alınmış, ödeneklerin kullanımı bütçe uygulama talimatlarıyla engellenmiş, Başbakanlık onaylarıyla diğer fonlara aktarma yapılmış ve ödeneğin belirli bir kısmının serbest bırakılmaması uygulamalarına sıkça başvurulmuştur. Sonuçta Belediyeler Fonu fiilen devreden çıkarılmış, 2002 yılından itibaren tümüyle kapatılmıştır.
Müdahalenin bir başka boyutu, İller Bankası‘nın etkin işletilememesiyle eş zamanlı olarak başta Büyükşehir belediyeleri olmak üzere yerel yönetimlerin merkezi yönetimin inisiyatifi ile dış borca yöneltilmesi, bu kurumların küresel finansın müşterileri konumuna dönüştürülmesi olmuştur. Nitekim 1980‘li yılların başlarında belediyelerin dış borç stoğu yok denecek düzeydeyken, 1990‘lı yılların ortalarında 3 milyar dolar seviyesinin üzerine çıkmıştır. Merkezi yönetimin yönlendirmesiyle ölçüsüz dış borçlanmaya yönelen belediyelerin mal varlığına yönelik düzenlemeler de yapılmıştır. 1990‘lı yıllarda, kamu hizmetinin sürekliliğini sağlamanın önemli unsurlarından olan yerel yönetimlerin malvarlığının haczedilemezliğine ilişkin düzenlemelerin sınırları daraltılmış haciz tehdidi ile dış borçlanmanın beraberinde getirdiği olumsuz koşullar pek çok belediyeyi fiili iflas noktasına getirmiştir.
Cumhuriyetin başlarında bu tehlike görülüp yerel yönetimlerin kentsel altyapı finansmanı için kamu kredilerine dayalı model oluşturulmasına rağmen, artık bu modelin ulusal sermayenin talepleri doğrultusunda tamamen ortadan kaldırılması noktasına gelindiği görülmektedir.
Tüm siyasal engellemelere karşın İller Bankası, düzenli kent oluşumuna katkıda bulunmak için mahalli idarelere finansman sağlamakla birlikte, halihazır harita, imar planı, içmesuyu, kanalizasyon, arıtma, deşarj, katı atık, jeolojik-jeoteknik ve hidrojeolojik etütler, çeşitli hizmet yapılarının her türlü etüt/proje/keşiflerini yatırım programına alarak yapmakta veya yaptırmaktadır. Bu hizmetlerinden halihazır harita, imar planı ve jeolojik-jeoteknik etüt yapımı için yerel yönetimlerden bir bedel talep etmemektedir.
Belediye, özel idare ve köylere hizmet vermek amacıyla kurulan Bankanın yönetiminde yerel yönetimlerin katkısı esas iken, bu katılım yanlış siyasi tercihler yüzünden gerçek anlamı ile hiçbir zaman yapılamamıştır.
Zaman içinde Bankanın özelleştirilmesi için bazı girişimlerde bulunulmuş; yapılan çalışmalarda, İller Bankası rolünün önemi nedeniyle vazgeçilmiştir. Şimdi ise; kurulduğu günden beri yerel yönetimlerimiz için her türlü finasmanı sağlayıp, altyapı konusunda etüt, proje, plan ve uygulamalarını gerçekleştirerek danışmanlık hizmeti veren İller Bankası‘nın kamusal niteliğinin ortadan kaldırılması için, bir yasa tasarısı hazırlanmış ve 1 Aralık 2006 tarihinde, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunulmuştur.
Tasarıyla; amacı, devletin temel görevlerinden kamu hizmetini sunmak olan İller Bankası, sadece mali gücü olan yerel yönetimlerin hizmete ulaşabileceği Başbakanlığa bağlı bir Anonim Şirkete dönüştürülmek istenmektedir.
Tasarının genel gerekçesinde İller Bankası‘nın; "İl Özel İdareleri, belediyeler ve köy idareleri bunlara bağlı idarelerin hizmetlerini ve yatırımlarını desteklemek amacıyla söz konusu idarelerin ortaklığıyla kurulan İller Bankası bir yandan kredi müessesesi olarak faaliyet gösterirken diğer taraftan da anılan idareler adına ve onların talepleri üzerine yatırım faaliyetlerinde bulunmaktadır. Ancak bu durum, Bankanın asli faaliyetinin tam olarak anlaşılamamasına sebep olmuş ve 5411 sayılı Bankacılık Kanuna tabi olmasına rağmen bu Kanun hükümlerini 4759 sayılı İller Bankası Kanunu çerçevesinde yerine getirmediğinden hukuki yönden bir takım sorunlarla karşı karşıya kalınmıştır" denilmektedir.
4759 sayılı İller Bankası Kuruluş Kanununda bankacılık yapmasını önleyen herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Tam tersine Bakanlar Kurulu kararıyla her zaman şube açabilir. Nitekim İller Bankası Bölge Müdürlüklerinin bulunduğu illerde bölge binaları inşa edilirken, zemin katlarında banka şubesi açılması için özel yer ayrılmıştır. Ancak, 1980 yılına kadar özel bankaların ödenmiş sermayelerinin sembolik bir seviyede tutulması, İller Bankası limit içi teminat mektuplarının özel bankalar tarafından kullanılması nedeniyle İller Bankasının şube açması özel bankalar tarafından engellenmiştir.
Yine genel gerekçede "Yerel yönetimlere, kentsel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla uluslar arası standartlarda proje üretmek ve geliştirmek, kredi sağlamak, danışmanlık yapmak ve teknik destek vermek yoluyla sürdürebilir bir şehirleşmeye katkıda bulunmak" denilmektedir.
İller Bankası şu anda zaten bu gerekçeye uygun faaliyet göstermektedir. O halde İller Bankası‘nın 4000‘inin üzerindeki deneyimli personelinin büyük bölümünün dağıtılıp, anonim şirkete dönüştürülmesinin tutarlı gerekçesi olamaz.
Burada gerçek niyet, yukarıda aktardığımız gerekçede de belirtildiği gibi, İller Bankasının yerel yönetimler "adına ve onların talepleri üzerine yatırım faaliyetlerinde bulunma"sının sorun olarak görülmesidir. Çünkü İller Bankası tarafından yerine getirilen bu hizmetler kar güdüsüyle değil, kamu yararı güdüsüyle yapılmaktadır. Oysa İller Bankasının bankacılık alanına sıkıştırılması, bir yandan bu hizmetlerin yapılabilmesi için gereken projelendirme ve danışmanlık hizmetlerinin ulusal ve uluslararası firmalar eliyle yaptırılması, diğer yandan proje finansmanlarının da bankacılık kurallarının geçerli olduğu piyasa koşullarına terk edilmesi sonucunu doğurmaktadır.
Bu durumda projelerin gerçekleştirilmesi için oluşacak ek maliyetler yerel halkın üzerine yüklenmek zorunda kalacak, maliyeti karşılamak amacı ile yapılacak uygulamalar belediyelerle halkı karşı karşıya getirebilecektir.
Özellikle belediyelerin yerel halkın gereksinimlerini karşılayacak yatırımları yapma olanakları, önemli ölçüde ortadan kalkacaktır.
Tasarı ile İller Bankası şirketleştirilirken, Bankanın ortağı olan yerel yönetimlerin görüşü alınmadan, sermayesi ve bütün mal varlıkları hazineye devredilecektir. Bu meşru ve hukuki olmayan kabul edilemez bir durumdur. Ayrıca, İller Bankası‘nı, gerçek sahibi olan yerel yönetimlerin rızası olmadan ve karşılığını ödemeden ‘Özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe‘ sahip AŞ‘ye dönüştürmek, Anayasa‘nın 47. maddesi hükümlerine de aykırıdır.
Açıktır ki bu tasarı Dünya Bankası‘nın direktifleri doğrultusunda hazırlanmıştır.
Bu tasarıya karşı çıkılmadığı ve şirketleştirildiği takdirde, kamu kuruluşu olan İller Bankası‘nın özel bir bankaya satılabilme olanağı yaratılmış olacaktır.
Sayın Başkan,
1. Bu tasarının yasallaşması durumunda; Bugün genel bütçeden yerel yönetimlere verilmek üzere İller Bankasına aktarılan %3 lük pay kalkmış olacaktır.
2. Bankanın kamu yararını ön planda tutan kamu kurumu özelliğinin kaldırılarak, bankacılık kuralları ile hizmet veren yapıya dönüştürülmesi, halk sağlığı, toplum refahı, düzgün kentleşme, kamu yararı gibi toplumsal öncelikler yerine, her ne koşulda olursa olsun alacağın tahsisine odaklı bir anlayışı getirecektir. Temin edilecek kredi faizlerinin yüksekliği nedeni ile;
Belediyeler hizmet üretemez duruma düşecektir.
Projelerin gerçekleştirilmesi için oluşacak ek maliyetler yerel halkın üzerine yüklenmek zorunda kalınacak, belediyelerle halk karşı karşıya gelebilecektir.
Belediyelerin sahip olduğu mal varlıkları haczedilebilecektir.
3. Finansmanın yanı sıra, altyapı konusunda her türlü teknik etüt, plan, proje ve uygulama hizmeti verilen tüm yerel yönetim birimleri etkilenecektir. Özellikle de teknik kadro yetersizliği içinde olan birimler danışmanlık dahil her türlü hizmetten yoksun olacak, bedelini ödediği sürece hizmete ulaşabilecektir. Bu durumda, toplumun gereksinimlerini karşılayacak yatırımları yapma olanakları önemli ölçüde ortadan kalkacaktır. Yerel yönetimler, Bankanın, hibe yolu ile gerçekleştirdiği halihazır harita, imar planı, jeolojik ve jeoteknik etüt hizmetlerinden yararlanamayacaktır.
4. Piyasa koşullarında yüksek faizli kredi alarak borçlanma, yerel yönetimleri borçlarını ödeyemez duruma düşürebilecek, borç karşılığı malları haczedilebilecek ve bu durumda iflas eden yerel yönetim birimleri ortaya çıkacaktır.
İller Bankası‘nın 70 yıldan fazla hizmet sürecinde eleştirilecek yanları, yetersizlikleri elbette vardır. Ancak bu eleştiriler Bankanın yerel yönetimlere verdiği/vermekte olduğu kamusal krediler, altyapı etüt, proje, uygulama ve danışmanlık hizmetleri ile yerel halkın yaşam kalitesine yaptığı katkıları yok sayarak Bankanın kamusal hizmet niteliğini bozacak yasal düzenleme yapılmasının gerekçesi olamaz.
Bu nedenlerle; İller Bankası‘nı şirketleştirme tasarısına karşı çıkmak, Milletvekillerinizi uyararak Tasarının geri çekilmesini sağlamak, başta siz yerel yöneticiler olmak üzere hepimizin görevidir.
Saygılarımızla,
N.Hakan GENÇ
Genel Sekreter Vekili
Dağıtım:
Tüm Belediyeler