SAV III - AKP kamu gücünü ve kaynaklarını siyasal ve dinsel istismar kuralına göre kullanmaktadır. Bu tavır, sistemden nemalananlar dahil herkesi bıktırıp yıldırmıştır... Bu yılgınlığa karşı eşitlik, dürüstlük, onur, güven dörtlüsüne dayanan bir siyasal seçenek beklenmektedir.
AKP insanlar için bir beklenti-umut odağı olma özelliğine sahip mi?
AKP, yeni ve genç bir parti olarak, dış merkezlerin açık desteğinin doğrudan etkisiyle, krizde bocalayan ülkede, 2002‘de, tepki oylarıyla birlikte, beklenti ve umutları kendisinde toplamayı başarmıştı.
Bu parti şimdi, her türlü kurumuyla insanların üzerinde bir baskı aracına, yüke dönüşmüştür.
Yoksullara şartlı yardımseverlik vardır. İşi gücü yerinde olanlara ise, vatandaşlık hakları dahil her türlü hak kullanımı koşullu kılınmıştır. Bu yük artık herkes için fazla ağırdır.
Tüm esnaf, ticaret erbabı, belediye ya da merkezi yönetim ile işi olanlar, önlerine koyulan şartlara boyun eğerek iş görebilmektedir;
Şuradaki arazisi üzerinde hakkı olduğunu düşündüğü yönde bir idari karar çıkarmak isteyen kişi, işini AKP‘ye üye olarak yapabileceğini görmüştür;
Belediyeden iş almak isteyen müteahhid, bunun karısının türban takmasıyla halledilebileceğini görüp gereğini yapmıştır;
Esnaf müşteri kaybetmemek için, toptancı borçlarında kolaylık için, serbest meslek sahibi kazancını arttırabilmek için, bu siyasal ağa boyun eğerek bir yerinden girdiğinde işini yürüteceğini farkettiği için yaşamını ve görüntüyü şarta uydurmaktadır;
Çocuğun falanca yerden burs alabilmesi, filanca yerde işe girebilmesi, şartlıdır. Dinin istismarı türbanlanmaktan Cuma namazlarında görünmeye; içki içer görünmemeye; kasanın üstünde Zaman Gazetesi tutmaya; birbirini "hayırlı akşamlar"la selamlamaya.... uzanıp gitmiştir. AKP ve tarikat beklentisi yeterince karşılanmıyorsa, iş ve burs ulaşılamayan şeylere dönüşüvermektedir.
Liyakat, yeterlik, uygunluk rafa kaldırılmış, öne sürülen şartı kabul ve boyun eğme birşey elde etmenin koşulu haline getirilmiştir.
AKP simgelerinin yaygınlaşması, insanlarımızın düşünce ve gönül kaymasının değil, bireyler üzerinde kapsamlı bir iktisadi ve çıkar odaklı baskı sistemi kurulmasının sonucudur. AKP ile yayılan ikiyüzlülük, tehdit ve şarta dayalı yeni ahlak anlayışı toplumsal bünyemizi çürütmektedir.
Her köşeye sızan ikiyüzlülük ve tehditkarlık herkesi yıldırmış görünüyor.
Bu çürüme karşısında çözüm yolu eşitlik, dürüstlük, onur ve güven sunan bir siyasal seçeneğin yükseltilmesidir.
