Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 151. yaşını kutladıktan dört gün sonra kuşatıldı. Yumurtalar ve kağıtlar, coplar ve gazla karşı karşıya kaldı. Şimdi öğrenciler, hocalar ve Dekan tehdit ediliyor... Siyasal iktidarın akademik özerkliğe yönelmiş kuşatma ve tehditlerini kınıyoruz.
İstanbul Teknik Üniversitesi‘nden 18 öğrenci, başbakanı protesto ettikleri için 15 ay hapis cezasına çarptırıldı. Öğrenciler, 4 Aralık 2001 günü Dolmabahçe Sarayı‘nda yapılan kahvaltılı başbakan - rektörler buluşmasında "öğrenci ve yumurta eksik, biz getirdik" diyerek toplantıya dahil olmak istediler. İzin verilmedi. Onlar da basın açıklaması yaptılar. Bu protesto, ‘ileri demokratik copla‘ karşılandı.
8 Aralık 2010 günü Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, resmi giysili polis kuşatmasına ve sivil polis işgaline uğradı. Resmi giysili polis, Fakülte‘nin salaonlarına yayılma denemesi yaptı. Kuşatma ve işgal, aynı günün akşamında Dekan‘ın istifaya çağırılması ve öğrencilere soruşturma açılacağı tehditleriyle genişletildi.
SBF, öğrencileri - öğretim üyeleri - dekanlık yönetimini topluca hedef almış bir siyasal öfkenin hedef tahtası haline getirilmiş bulunuyor. Siyasal iktidarın bu baskı ve tehdit uygulaması daha önceleri de denemeleri görülmüş girişimlerin son örneğidir.
Siyasal iktidarın tavrı, yalnızca SBF‘de değil tüm kamuoyunda endişeyle karşılanıyor ve tepkiler dile getiriliyor. Bunlardan biri, hukukun en büyük örgütlerinden ikisinin 11 Aralık 2010 tarihli ortak basın açıklaması aşağıdadır.
***
İSTANBUL BAROSU BAŞKANI AV.ÜMİT KOCASAKAL VE ANKARA BAROSU BAŞKANI AV.METİN FEYZİOĞLU‘NUN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE VE YÖNETİMLERİNE YÖNELİK ŞİDDET VE BASKI UYGULAMALARINA KARŞI 11 ARALIK 2010 TARİHİNDE YAPTIĞI ORTAK BASIN BİLDİRİSİDİR.
1. Emniyet güçlerinin, siyasi iktidarı protesto eden üniversite öğrencilerine karşı şiddet boyutuna varan ölçüsüz güç kullanması demokrasi adına kaygıyla ve tepkiyle izlenmektedir.
2. Siyasi iktidar ise, üniversite yöneticilerine karşı bir demokraside kabulü mümkün olmayacak şekilde açıkça saldırıya geçmiştir.
3. Siyasi iktidarın ve iktidarın bir temsilcisi gibi davranan YÖK Başkanlığının üniversite özerkliğine ve özgür düşünceye tahammülü olmadığı anlaşılmıştır.
4. Bugün Türkiye‘de yaşananlar, sivil dikta uygulamalarıdır. Türkiye, hukuk devleti olmaktan hızla uzaklaşmaktadır.
5. Demokrasilerde protesto, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkı, ifade özgürlüğünün vazgeçilmez koşuludur. Siyasi iktidarın bu haklara saygı duyması ve hoşgörü göstermesi zorunludur.
6. İstanbul‘da Dolmabahçe‘de ve Ankara‘da Siyasal Bilgiler Fakültesi‘nde yaşanan olaylarda, gösteri hakkını kullanmak isteyen öğrencilerin şehir girişlerinde durdurulması, otobüslere hapsedilmesi, seyahat özgürlüğünün, suç teşkil edecek şekilde dayanaksız ve keyfi şekilde sınırlandırılmasıdır.
7. Polisin, protesto haklarını kullanmak isteyen öğrencilere karşı ölçüsüz güç kullanması, öğrencileri dövmesi, kasten yaralama suçuna vücut vermiştir. Bu dayak sırasında bir öğrencinin çocuğunu düşürmesi ise uygulanan gücün şiddetinin ve ölçüsüzlüğünün en açık kanıtıdır.
8. Bundan çok daha vahim olanı ise, siyasi iktidar yetkililerinin öğrencileri aşağılayan, onlara terör örgütü üyesi muamelesi yapan, demokratik protesto özgürlüğünü yok sayan, polisin ölçüsüz güç kullanımını onaylayan, hatta teşvik eden açıklamalarıdır. Bu tür bir yaklaşımın hukuk devletinde ve demokrasilerde yeri yoktur.
9. YÖK Başkanlığı ve siyasi iktidar yetkililerince yapılan açıklamalar, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı ve öğrenciler hakkında ceza ve disiplin soruşturması açılması yönünde bir baskı ve dayatmadır.
10. Bütün bu yaşananlar, totaliter devletin ve faşizmin artık çok yakından duyulmaya başlayan ayak sesleridir.
11. Biz, Ankara ve İstanbul Baroları olarak demokrasiyi hedef alan bu uygulamaları şiddetle kınıyor, üniversite yönetimlerinin ve demokratik protesto hakkını, hukuka uygun biçimde kullanan öğrencilerin yanında olacağımızı, faşizm boyutlarına ulaşan hukuksuzlukların karşısında kararlılıkla duracağımızı ve süreci büyük bir "titizlik"le izlemeye devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine saygı ve kaygıyla sunuyoruz." http://www.ankarabarosu.org.tr/Default.aspx?Type=Detail&id=5647