Bugün ülkemizde Cumhuriyetimizin tüm değerlerini birer birer yıkmaya, yaşam biçimimizi, haklarımızı ve özgürlüklerimizi yok etmeye yönelik açıktan açığa yapılan bir gerici ve baskıcı bir anlayış ve yönetimle karşı karşıya bulunmaktayız. Bu yönetimin sistematik ve kararlı tutumu toplumun büyük bir kesimini etkilemekte, sesini çıkarmak ve cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmak isteyenleri korkutmakta ve yıldırmaktadır. Ancak son günlerde ardı ardına gelen tepkilerle, cumhuriyetimizin bekçisi, geleceğimizin mimarı çocuklarımız hepimizin umudu ve sevinci olmuştur. Özgürlüklerine ve yaşam biçimlerine yapılan müdahalelere karşı tepkileri ve duyarlılıkları ile kalbimizi fethetmişlerdir. Şiddet olmadan, demokratik ve akılcı bir karşı duruş. Dinci gericiliğe karşı başlatılan toplumsal muhalefet. Hepsinin ötesinde kullandıkları dil ve üslupları, alıntı yaptıkları şair ve yazarları ile “takdire şayan” bir gençlik.
Bilindiği üzere İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin, mezuniyet töreninde konuşan müdürlerini protesto etmesiyle başlayan eylemler ve bildiriler pek çok başarılı öğrenci yetiştiren diğer liselerle devam etmiştir. Pek çok lisenin de bu başkaldırıya katılacağı beklenmektedir.
Türkiye Liseliler Birliği’nin ‘Liselerde Gericiliğe Geçit Vermeyeceğiz’ başlığıyla imzaya açtığı bildiriye aralarında Fatma Talip Kahraman Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Keçiborlu Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin de bulunduğu 365 lise imza atmıştır.
Peki bu tepkinin altında ne yatıyor? Liseliler Ne İstiyor?
Bu bildiride yer alan liseler Türkiye’nin en parlak gençlerinin öğrenim gördüğü, en yüksek puanlı Anadolu ve Fen Liselerinin de aralarında yer aldığı “Proje Okulları” olarak adlandırılmaktadır. 652 sayılı Kanun hükmünde kararname (Dershaneler Yasası olarak bilinen düzenleme), Milli Eğitim Bakanlığı’na bazı okulları seçerek “Proje Okulu” yapma, öğretmen ve müdürlerini de sınavsız atama hakkı vermiştir. Milli Eğitim Bakanlığı önce İstanbul'daki 11 lisenin okul müdürlerini atamaya başlamıştır. Yeni yasal düzenlemeyle, daha önce liseye ait vakıfların da görüşü alınarak bazı sınavlara tabii tutulan, aynı okulda öğretmen ya da müdür yardımcılığı yapanların kariyer ve liyakat göz önüne alınarak müdür olarak atandığı okullarda, bu sisteme son verilmiştir. Yeni düzenlemeye göre tamamen siyasi saikle atanan müdürler ve son dönemdeki tutumları, öğrencilerin tepkisini çekmiştir. 365 lisenin yayınladığı ortak bildiride “Türkiye'nin geleceği, geleceğini inşa etmek için kollarını sıvıyor, kalemlerini çekiyor” denilmiştir. Nazım'ın dizelerinden alıntı yapılarak ‘Biz ne mükemmel dostlarız ki/kelimesiz ve yazısız/anlaşırız' ifadeleri, bu büyük dayanışmanın Türkiye'de tüm liseleri birleştireceğini göstermektedir. Elbette sadece liseliler değil, bir zamanlar yolu bu sıralardan geçmiş ve bu duyarlılığa sahip herkes bu protestoya katılmak ve tepkisini dile getirmek zorundadır.
Kızlı erkekli karma eğitimin tartışmaya sunulması, laboratuvar yokken liselerde mescit açılması, kızlar şort giyiyorlar diye lisede voleybol kız takımı kurulmasından vazgeçilmesi, okulların ihtiyaç olmamasına rağmen imam hatip liselerine dönüştürülmesi, senelerdir düzenlenen Kültür Etkinlikleri Haftası’na davet edilen sanatçı ve düşünürlerin konferanslarının, politik duruşları ve hatta cinsel yönelimleri sebebiyle iptal edilmesi, buna karşın modern eğitim anlayışıyla çelişen konferans ve etkinliklere izin verilmiş olması ve çeşitli baskılarla bunlara katılımın zorunlu tutulması… Ve daha nice gerici ve baskıcı davranış.
Bütün baskılara karşı düşüncelerini özgürce ifade edebilen geçlerimizin her türlü kötü niyetli kişilere karşı korunması ve haklı tepkilerinin desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
YAYED olarak, özgür düşünceden, demokrasiden, insan haklarından yana, baskıya boyun eğmeyen, laik ve Atatürk ilkelerine dayanan bir eğitim özlemiyle tepkilerini demokratik yollarla dile getiren, sevgiyi, kardeşliği daima her şeyin üstünde tutarak dayanışma ruhunu ayakta tutan liseli gençlerimizi destekliyor ve arkalarında olduğumuzu bildiriyoruz.
YAYED YÖNETİM KURULU
