İlk seçim 29 Mart 2014’te ülke genelinde yapılacak olan yerel yönetim seçimleri; ardından aynı yıl içinde Cumhurbaşkanlığı seçimi; 2015 Haziran ayında da genel milletvekili seçimleridir. Bu arada dördüncü sandığın anayasa referandumu için koyulma olasılığı var.
Karşımızda böyle bir takvim varken, seçim sistemi kuralları ve sandık işleyişi bakımından büyük sorunlar bulunuyor.
Güvenli ve doğru bir seçim – sandık sistemi kurulması için önümüzdeki engel Hükümet’in ayak diremesidir. Çünkü Hükümet, mevcut yanlışlardan en çok yarar elde eden aktördür. Bu konumunu yitirmemek için elinden geldiğince ayak diremesi şaşırtıcı değildir. Topluma her fırsatta “sandık herşeydir” diyen bir Hükümet’in, “kurallarda ve işleyişte yanlışlar var” itirazını ısrarlı biçimde duymaması, AKP’nin seçim-sandık konusunda ne denli samimiyetsiz olduğunu yeterince açık biçimde göstermektedir. Seçim – sandık, yani kısaca demokrasi, bu iktidar için kendi yöneticilerinin açıkça söyledikleri üzere “uygun istasyona gelindiğinde inilecek bir tren”dir. Bu anlayışı zamanında AKP’nin şimdiki en yetkili ağzından hepimiz duyduk. O nedenle yanlışları ‘kolay yanlışlar’ olarak görmüyoruz. Büyük bir hilekarlıkla karşı karşıya olduğumuz kuşkusu, günden güne iyice yayılmış bulunuyor.
Şimdi, yeterince zaman varken, seçim – sandık kurallarında REFORM TALEP ETMELİYİZ:
1. Seçimde kullanılan %10 barajın düşürülmesi yetmez; baraj kaldırılmalıdır.
2. Oyların sayıldığı SEÇSİS, “idari kütüklere dayalı kapalı tasnif” sistemidir; SEÇSİS şeffaflaştırılmalıdır; yoksa kaldırılmalıdır.
Barajlama sistemi, 2011 seçimlerinde AKP’nin toplam seçmenin %43’ünün oyunu aldığı halde TBMM sandalyelerinin %60’ına oturmasına neden olmuştur. Ulusal irade TBMM’ye yansımamakta; o nedenle meclis görüşmeleriyle çözülebilecek sorunlar toplumsal olaylara dönüşmektedir. Oy gasp ederek gelen iktidar, elde ettiği haksız çoklukla TBMM’ni adeta askıya almış ve parlamenter demokrasiyi fiilen işlemez hale getirmiştir. Ülkemizdeki büyük siyasal – kurumsal çürümenin başlıca kaynaklarından biri, bu barajlamanın kendisidir. Tüm seçimlerde barajlamaya son verilmeli; halkın iradesi özgür bırakılmalıdır.
SEÇSİS sistemi, İçişleri Bakanlığı’nın elindeki nüfus sistemiyle; Adalet Bakanlığı’nın elindeki UYAP sistemiyle birlikte çalışmaktadır. Anayasa gereğince “yargı yönetiminde” olması gereken seçim işleri bu iki kanaldan Hükümet’in doğrudan etki alanındadır. Ölmüş yurttaşlara seçmen kağıdı gönderilmesi gibi şaşılacak işler, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nin (ADNKS) ürünüdür. Bu sistem, muhtarlıkları adeta devreden çıkarmıştır. Seçmen kütükleri, kontrolü çok zor biçimlerde düzenlenmektedir. İncelenmesini kolaylaştıracak biçimde düzenlenerek YSK internet sitesinden yayımı ihmal edilmektedir. SEÇSİS, oyların bilgisayara ilçelerden girilmesi, YSK’da bilgisayarla sayılıp birleştirilmesi yoluyla yapılmaktadır. İlçe sonuç girişleri ve birleştirmelerin yapılışı sırasında siyasal partilerin gözlemcileri yoktur. Siyasal parti gözlemcilerinin bu işlemleri, bilgisayar – internet üzerinden izleme yetkileri de yoktur. Bütün bunlara sayım sırasında memleket genelinde “cereyan kesintileri” de eklenince sisteme ve yetkililere karşı kuşkular daha da artmaktadır. İktidar partisi için kimsenin ihtimal vermediği “%50’lik başarı” döngüyü tamamlamaktadır. Türkiye, “SEÇSİS güvenilir değildir” kuşkusu içindedir; bu duygu sonuçtan memnuniyet yaşayan Hükümet taraftarı seçmende dahi vardır.
Barajlama ve SEÇSİS konusunda reform talebimizin muhatabı Hükümet’tir. Reformun sahipleri ise, TBMM çatısı altında olan ve olmayan tüm siyasal partiler; temsili demokrasinin doğru işlemesi gerektiğini düşünen tüm toplumsal kuruluşlar; hilekarlık ve dolandırıcılığın kuşkusuna dahi tahammülü olmayan her siyasal görüşten yurttaşlardır.
Ülkemizin güncel sorusu AKP’nin hegemonyasını kuran “darbelere karşı mısın” sorusu değildir. Bugünün temel sorusu “çirkin sandığa karşı mısın” sorusudur.
Barajlama ve SEÇSİS, ortaya “çirkin sandık” getirmiştir. Anayasal hakkımız ve yurttaşlık görevimiz “GÜZEL SANDIK” istemeyi ve elde etmeyi gerektirir.
Bu çerçevede çalışacağımı, bu yönde yapılacak her çalışmaya aktif destek sunacağımı, kamuoyuna saygıyla sunarım.
15 Temmuz 2013
Prof. Dr. Birgül AYMAN GÜLER
CHP İzmir Milletvekili
NOT: Manşet Görsel http://tr.toonpool.com/cartoons/secim%20sandigi_129331
alınmıştır.