TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü`ne (ASKİ), "Kesikköprü barajı ivedik içmesuyu arıtma tesisi arası 4 ana isale iletim hattı; (d1-d2)/(d6-d7) arası mevcut 67 kilometrelik ctp boruların df boru olarak yenilenmesi ve Çamlıdere 3 isale hattı yapım işleri" ihalesinin, ihale usulü yönünden uygun olmaması ve yapım işlerinin bütünüyle ‘Kamu Yararı`na aykırı olması sebebiyle 16 Nisan 2015 tarihinde dava açtı. Açılan dava ile ilgili 17 Nisan 2015 Cuma günü İMO Lokali`nde basın toplantısı düzenlenerek aşağıda aktarılan “Basın Açıklaması” yapıldı:
“ASKİ Genel Müdürlüğünün yapmış olduğu bir ihalenin ve ihale sonucunda bağıtlanan sözleşmelerin yürütmelerinin durdurulması ve takiben iptaline ilişkin 16.04.2015 tarihinde İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi olarak 9. İdare Mahkemesinde 2015/858 esas sayılı bir dava açmış bulunmaktayız. Bu dava, kamu ihale mevzuatı çerçevesinde hukukun nasıl iğdiş edildiğinin, plansızlığın planıyla da kamu yetkisi kullanılarak kamu kaynaklarının nasıl çarçur edildiğinin bir kere daha ortaya döküleceği bir davadır.
Dava konusu ihale (Kesikköprü Barajı – İvedik İçmesuyu Arıtma tesisi arası 4`ncü ana isale iletim hattı; (D1-D2)/(D6-D7) arası mevcut 67 kilometrelik CTP boruların Df boru olarak yenilenmesi… işi; Kısaca Kızılırmak`tan Ankara`ya Su Getirme Projesi), yapımının üzerinden henüz 8 yıl bile geçmeden bir isale hattındaki boruların değiştirilmesini ve gerekliliğine ilişkin hiçbir bilimsel veri bulunmayan yeni bir isale hattının yapılmasını içeren bir ihaledir ve yapılış usulü ile de yangından mal kaçırma niteliği göstermektedir.
Ülkemizde bu tür ihaleler istisnai değildir. Birçok örneğini bulmak mümkündür. Bununla birlikte, Ankaralı`lara ölümü gösterip onları sıtmaya razı eden bir yönetim anlayışıyla hayata geçirilen bir proje ile bağlantılı olması ve konusu itibarı ile yine aynı anlayışın ürünü olan bir ihaleyi dava etmemizin temel amacı bu ihalenin, kendi uzmanlık alanımız içerisinde bu anlayışın deşifre edilmesinde taşıdığı örnek olma ve bu anlayışın ülkemiz ve halkımız açısından yarattığı tahribatı görünür kılma niteliğidir.
Dava sürecinde ve devamında mevcut tüm bilgi, birikim ve belgelerimizi, bilim ve tekniği ülkemizin ve halkımızın yararı doğrultusunda kullanma kararlılığı içerisinde kamuoyu ile paylaşacağımızı kamuoyunun dikkatine sunarız.”