14 NİSAN RUHU SEÇİM BİLDİRİSİ
YAYED (Yerel Yönetim Araştırma Yardım ve Eğitim Derneği),
2007 seçimlerinde aşağıdaki temel ilkelerin savunulmasını zorunlu görmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
http://www.yayed.org.tr
BAĞIMSIZLIK ve EŞİTLİK REFORMLARI
Türkiye dünyanın bölgesel güçlerinden biridir. Ülkemizin Kemalist geleneği, Türkiye‘yi mazlum milletlerin öncüsü kılmıştır. Bu gelenek, Türkiye‘yi bir dünya gücü haline getirir. Cumhuriyetçi güçler, bu özelliklerin farkında olmak zorundadır.
Bu özellikler ve bu konum, dünyanın bugünkü koşullarında Bağımsız Türkiye için gerekli her türlü temel olanağa sahip olduğumuzu gösterir. Cumhuriyetçi laik siyasal partiler, bu olanakları harekete geçirecek cesarete sahip olmalı, bu olanakların kullanılabileceği mekanizmaları kurmalıdır.
***
Bağımsız Türkiye, günümüzde iki büyük dünya gücü olan Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerin Türkiye lehine olacak şekilde yeniden düzenlenmesiyle yaratılacaktır. Bağımsız Türkiye, şu anda mahkemeye düşmüş olan IMF[1] ile ilişkilerimizin Türkiye lehine yeniden düzenlenmesiyle yaratılacaktır. Bağımsız Türkiye, "piyasalar" adı verilen sistemin ülke çıkarları doğrultusunda yönlendirilmesini gerektirir. Bu odaklarla ilişkiler dokunulmaz değildir. Bu odaklarla ilişkilerimizi "yönetmeye" aday olmak, bazı çevrelerin ileri sürdüğü gibi, dünyadan kopmak ya da içe kapanmak değildir. Türkiye‘nin geleceği, bu güçlerle ilişkilerin Türkiye‘nin çıkarları doğrultusunda "yönetilebilmesi"ne bağlıdır. Sözkonusu güçler böylece ülke üzerinde "tehdit" unsuru olmaktan çıkarılmalıdır.
LAİKLİK, ancak bu yapılırsa korunabilir. Laiklik üzerindeki baskı, bu güçlerle ilişkilerimizi yönetme iddiasından vazgeçmiş olan siyasal iktidarların tavizkar ve teslimiyetçi tutumlarından kaynaklanmaktadır. Ilımlı İslam, sözde çok-kültürcülük, çok-hukukluluk, dinsel ve etnik farklılaşma ve parçalanma tehditleri, doğrudan bu güçlere teslimiyetten kaynaklanmakta ve bunlar tarafından beslenmektedir. Bağımsızlık hedefi benimsenmedikçe, laiklik üzerindeki baskı ortadan kaldırılamayacaktır.
***
Cumhuriyetçi güçler, ülkemizin hem iç hem dış sorunlarını çözebilmek için, toplumsal eşitlik ilkesini baştacı etmelidir. Toplumumuz birbirine, kurumlarına ve geleceğine karşı derin bir güven bunalımına düşmüştür. Bu güven bunalımını ortadan kaldırmanın yolu, toplumu yaralayan eşitsizlikleri gidermekten geçer. Bunun için (1) gelir dağılımında adaleti sağlamak, (2) sosyal devleti inşa etmek gerekir. Toplumsal eşitlik hedefi, maddi ve manevi kaynaklarımızın hebasına son vermek demektir.
Bunun için ilerici, ulusal, cumhuriyetçi güçler, seçim sürecinde siyasal partilerden planlı yönetim, ekonomik ve sosyal kalkınma planları sözü almalıdırlar. Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik alanındaki büyük çöküş acilen durdurulmalı; çocuk, yaşlı ve yoksullar acilen sosyal koruma altına alınmalı; kaynakların tümü işsizlik ve geleceksizlik sorununun çözümüne odaklanmalıdır.
***
BAĞIMSIZLIK ve EŞİTLİK, iki temel ilkedir. Demokratik ve özgürlükçü toplum, ancak ve ancak bu iki ilkenin gerekleri yerine getirilirse yaratılabilir.
Bağımsızlık yoksa demokrasi de yoktur. Eşitlik yoksa özgürlük de yoktur. Bu, Türkiye‘nin gerçeklerinden doğan büyük doğrudur.
BAĞIMSIZLIK, kaynaklarımızın hesapsızca heba edilip eritilmesinin panzehiridir. EŞİTLİK, toplumsal çatışmaların panzehiridir. Türkiye, bağımsızlık ve eşitlik politikalarıyla demokratikleşecek ve özgürleşecektir.
Cumhuriyetçi güçler sandığa bu ilkelerle yürümelidir. Ülkenin düşünürleri, uzmanları bu ilkelerin ayrıntılarını örmeli, bu ilkeler somut programlara dönüştürülmelidir. Cumhuriyetçi güçler sandığa yürüyen partilerden bu ilkeleri talep etmeli, karşı devrimci güçleri bu ilkelere karşı tavırları temelinde sorgulamalıdır.
İlerici ulusal güçlerin değerlendirmelerine sunulur.
YAYED Yönetim Kurulu
* Bu bildiri, içeriğini paylaşan kurum ve kişilerin destek beyanlarına açıktır.
merkez@yayed.org.tr
[1] IMF mahkemeye verilmiştir. Dava Danıştay‘da görülmektedir. Bilgi için bkz: http://www.imfdavasi.org
Evren Hasbolat görüşünün ayrıntıları bu metindedir.
Deniz Yıldırım görüşünün ayrıntıları bu metindedir, lütfen tıklayınız.