Yayına Hazırlayan: İlyas OSMANAĞAOĞLU
Yayın No: 8
ISBN No: 978-994-4543-53-8
Yayın Yeri: Memleket Yayınları, Ankara
Sayfa Sayısı: 728
Kapak Tasarım:
Basım Tarihi: Mart 2014
SUNUŞ
Küreselleşme sürecinin etkisiyle birlikte yeni dünya düzeninde, sermayenin büyümesi ve teknolojinin gelişimi önündeki tüm engellerin kaldırılması yönünde bir dönüşüm yaşanmaktadır. Bu dönüşüm ve değişimden yerel, bölgesel ulusal ve küresel tüm aktörlerin katılımıyla birlikte ülkemiz belediyeleri de payını almaktadır. Bu değerlendirme kapsamında, yerel kalkınma politikalarında da değişimlerin yaşandığı ve bu değişim sonucunda, yerel hizmetlerin yerine getirilmesinde rekabetçi bir sistemin kurgulandığı görülmektedir. Diğer bir ifadeylebelediyeler, etkin ve verimli kentsel hizmetleri sunmanın yanı sıra, küresel dünyada rekabet edebilen, yeni ilişkiler ve işlevler üreten bir ticari kimliğe büründürülmeye ve sonuçta piyasa mekanizmasına terk edilmeye çalışılmaktadır. Bu nedenle yerel kamu hizmetleri “kamu yararı” anlayışıyla değil, “rekabetçi” ve “pazarlamacı” anlayışla kentsel rantları belirli kesimlere aktarmayı hedefleyen birimler haline getirilmişlerdir. Ayrıca, halkın bu hizmetler için yapılan harcamalara katılması istenmektedir.
Kentler önemli üretim, tüketim ve ticaret merkezleridir. Kapitalist ekonominin bu döngüsünün sürekliliği kentsel-kamusal hizmetler olmadan olanaklı değildir. Kamu hizmetleri, gelinen süreçte, kapitalist ekonomininbu döngüsü içine sokularak ticarileştirilmeye çalışılmaktadır. Küresel finans kuruluşlarının özellikle belediyelerin hizmetlerinin özelleştirilmesi yoluyla sürece müdahil olduğunu görmekteyiz. Belediye hizmetlerinin kamusal ihtiyaçların karşılanmasına özgü olduğu ve belediyelerce yerine getirilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Ancak kamu hizmetlerinin, küresel finans kuruluşlarının iştahını kabarttığı da açıktır. Özellikle içme ve kullanma suyunun temini ve dağıtılması, kanalizasyon ve altyapı yatırımları, atık bertaraf ve geri kazanım tesisler, ulaştırma yatırımları küresel şirketlerin çalışma alanı içerisindedir.
Hükümetin ortaya koyduğu belediyecilik anlayışının en önemli niteliklerinden birisi de “ihaleci belediyecilik”tir. Diğer bir ifadeyle bir kamusal hizmeti görmek için belediyeler, bütün temel hizmetleri ihale etmeye ve piyasadan almaya zorlanmaktadırlar. Bu anlayışın yasal alt yapısı 2003 yılından bugüne adım adım kurulmuştur.
Belediyeler, ne yazık ki, ranta dayalı işlemlerin en fazla yapıldığı kamu yönetim birimleri olarak bilinmeye başlanmıştır. Pek çoğumuz belediyelerde ne tür yolsuzluk ve hukuksuzluk olduğunu tahmin etmekle birlikte, bunların ortaya çıkarılmasının ve yargıya taşınmasının da güçlüğünü biliyoruz. Yolsuzluk, hukuksuzluk, kara para aklama, adam kayırmacılığın olduğu bir devlet düzeninde, eşitliğin, gelir dağılımında adaletin, hukuki güvenliğin ve devlete güvenin sağlanması mümkün değildir.
Belirtilen hususlar çerçevesinde, ranta dayalı belediyecilikten uzaklaşarak, kamu kurumu niteliğiyle kamu hizmetini kamu yararı doğrultusunda yapan, toplumsal yararı şiar edinen bir belediyecilik anlayışı elbette tüm vatandaşların isteğidir. Türkiye’de toplumcu belediyecilik anlayışını ilgili kesimlerle tartışmak ve uygulanabilmesi için uğraş vermek önemli bir hedeftir ve toplumun menfaatine olacağından kimsenin kuşkusu bulunmamaktadır. YAYED olarak bu hedefin hayata geçirilmesinin ve neo-liberal uygulamalara gerçek bir alternatif oluşturulması gereğinin bilincindeyiz.
Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar, dayanışmacı, katılımcı ve eşitlikçi bir belediyecilik anlayışının artık kaçınılmaz hale geldiğini göstermektedir. Buradan hareketle, YAYED olarak belediyelerle ortak olarak, Türkiye için yeni bir belediyecilik anlayışını geliştirmek amacıyla çalışmalarımıza başladık. Bu hedef doğrultusunda toplumcu belediyeciliğin temel ilkelerini bulmak ve özellikle toplumcu belediyecilik çalışması içinde olan belediyelerimizin karşılaştıkları sorunları saptamak istedik.
2012 yılının Şubat ayında Bergama’da düzenlenen Kış Okulu ile başlayan bu süreç, daha sonra Toplumcu Belediyeciliğin dayanağı olacak temel ilkeler hakkında bir dizi çalıştay ile devam etmiştir. İlk çalıştay 28 Nisan 2012 tarihinde Ankara’da Katılım konusunda yapılmıştır. Devamında 28-29 Haziran 2012 tarihinde “Toplumcu Belediyecilik Ve Dayanışma” konulu Malatya Bölge Toplantısı yapılmıştır. Sonrasında 31 Ekim 2012 tarihinde TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Harita Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ve YAYED’in ortaklaşa düzenlediği Kentsel Dönüşüm Çalıştayı İzmir’de gerçekleştirilmiştir. Daha sonra 15 Aralık 2012 tarihinde, Toplumcu Belediyecilik çalışmaları kapsamında YAYED, IMO Ankara Şube ve BTS'nin ortaklaşa düzenlediği "Kentiçi Ulaşım Çalıştayı" Ankara'da yapılmıştır. “Toplumcu Belediyecilik ve İstihdam” konulu Çalıştay ise 5 Ocak 2013 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Belediye-sanayi ilişkisini belediyenin toplumsal sorumlulukları bağlamında gündeme getirerek, konunun doğrudan muhatapları ve uzmanlarıyla tartışmak ve ortaya çıkacak düşünceleri bir politika belgesi haline dönüştürmek amacıyla “Toplumcu Belediyecilik ve Sanayi” Çalıştayı 9 Şubat 2013 tarihinde Ostim-Ankara’da yapılmıştır. Yapılması planlanan toplumcu belediyecilik konulu forumun ilk düzenleme kurulu toplantısı 19 Şubat 2013 tarihinde Ankara'da YAYED Genel Merkezinde gerçekleştirilmiştir. Toplumcu Belediyecilik Ulusal Forumu ise 11 Mayıs 2013 tarihinde Ankara’da üç oturum olarak düzenlenmiştir. Forumun amacına ulaşmasını kolaylaştırmak amacıyla her oturum için birer tartışma çerçevesi önerilmiştir. Bu tartışma metinlerinin soruları; “Neden Bir Seçenek Arayışındayız?”, “Bugünün Koşullarında Toplumcu Belediyecilik Ne Anlama Geliyor?” ve “Toplumcu Belediyeciliğin İlkeleri Neler Olacaktır?” belirlenmiştir. "Toplumcu Belediyecilik Ulusal Forumu" sonucunda ise "Toplumcu Belediyecilik Bildirgesi" hazırlanmıştır.
Belirtilen tüm Çalıştay konuşmalarının ve Bildirgenin yer aldığı bu kitabın hazırlanmasında pek çok kişinin emeği bulunmaktadır. Başta YAYED Yönetim Kurulu üyelerinin ve çalışanlarının yanı sıra, çalıştayların gerçekleştirilmesinde katkıda bulunan kişi ve kurumlara çok teşekkür ederim. Ümit ederim ki, bu çalışma “Toplumcu Belediyecilik” alanında bir boşluğu doldurabilir ve bu yaklaşımı benimseyen belediyelerimize, ilgili kişi ve kuruluşlara yol gösterebilir.
Doç. Dr. Süheyla Suzan Alıca
YAYED Başkanı
tüm kitap için...
http://yayed.org/uploads/yuklemeler/toplumcubelediye.pdf