Kütahya'nın 1000 yıllık İnköy Köyü Mahalle oldu.
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR
DANIŞTAY İLGİLİ DAİRESİNE SUNULMAK ÜZERE
DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA
DAVACILAR : 1)Ahmet Sert, İnköy /KÜTAHYA
2) Osman Keleş, İnköy /KÜTAHYA
3) Ali Osman Yeni, İnköy /KÜTAHYA
VEKİLİ : Av.Zühal Sirkecioğlu Dönmez
DAVALI : T.C. İçişleri Bakanlığı
KONU :İçişleri Bakanlığının 20 Haziran 2006 tarih 26204 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 19 Haziran 2006 tarih ve 2006/8186 sayılı Kararının öncelikle Yürütülmesinin Durdurulması ve İptali ile 5393 sayılı Belediye Kanununun 11.maddesinin Anayasaya aykırılığı nedeniyle, iptali için Anayasa Mahkemesine gönderilmesi talebidir.
OLAY VE İPTAL NEDENLERİ
Davalı İdarenin 19 Haziran 2006 tarih ve 2006/8186 sayılı Sınır Tesbiti Kararı ile, Kütahya İli Merkez İlçeye bağlı Ağaçköy, Çalca, Yeni Bosna, Siner, Alayunt, İkiyüzük, Zığra, Perli, Kırkıllı, İnköy, Parmakören, Bölcek, Dumlupınar, Kirazpınar, Güveçci, Okçu, Sofu, Aydoğdu ve Kumarı Köylerinin tüzel kişiliklerinin feshedilerek Kütahya Belediyesi sınırları içine katılması 5393 sayılı Belediye Kanununun 11. maddesi uyarınca uygun görülmüştür (Ek-1).
Tüzel kişiliği yok edilerek Kütahya Belediyesi sınırlarında bir mahalle haline getirilen bu köylerden İnköy halkı bu karardan haberdar olmamışlardır. Eylül ayı başında yapılan bir anons ile köylerinin mahalle olduğunu öğrenmişlerdir. Gene Eylül ayı içerisinde Kütahya Belediye Başkanı köylerine gelerek buranın artık mahalle olduğunu söylemiştir. Belediye Başkanına buna itirazları olduğunu, yargısız infaz yapıldığını, şehirde hayvancılık yapamayacaklarını söyleyen köylülere Belediye Başkanı vaade bulunmuş, otlaklarına dokunulmayacağını belirtmiştir. Muhtardan bilgi alamayan Köylüler 11.09.2006 tarihli bir dilekçe ile Kütahya Valiliği’ne başvurmuşlardır. Ali Osman Yeni ve arkadaşları tarafından yapılan başvuruya Valiliğin, dava konusu Bakanlık Kararının da ekli olduğu 11.09.2006 tarih 1275 sayılı yazısı ile cevap verilmiştir (Ek-2).
Köylerinin ortadan kaldırılmasını istemeyen Köy halkı dosyaya fotokopileri sunulan dilekçeye ekli 847 imza ile Bakanlığa bir dilekçe yazmışlardır. Ancak bu dilekçeyi vermeleri mümkün olamamıştır (Ek-3).
Dilekçelerinde özetle; köylerinin kendine özgü bir yaşam tarzı olduğunu, Belediye hükümlerinin uygulanması halinde köy halkı için elzem olan geçim kaynak ve olanaklarının ortadan kalkacağını, zaten sınırlı ekonomik imkanlara sahip olan köy halkının belediyenin getireceği yükümlülüklerle büsbütün ekonomik sıkıntı içine itileceğini, köyün tüm geçim kaynaklarının yönetim ve tasarruf yetkilerinin köyün elinden alınıp belediyenin eline verildiğini, fakir köylü halkın acımasız şehir ve belediye çarkının içinde zor durumda kalacağını, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olacağını, belediyenin gelmesiyle mevcut meralarına el konacağını, temel geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık yapabilecek imkan olmayacağını, kendi suyuyla kaynayan düzene dışarıdan müdahale edilmiş olacağını, belirtmekte ve kararın iptalini istemektedirler.
1) Dava konusu karar, 5393 Sayılı Belediye Kanununun 11.maddesine göre alınmıştır.
Belediye Kanununun Tüzel kişiliğin sona erdirilmesi başlıklı 11.maddesi iki fıkradan oluşmakta olup, 1.fıkra konuyla ilgilidir. Buna göre; “Meskûn sahası, bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50.000 ve üzerinde olan bir belediyenin sınırına, 5.000 metreden daha yakın duruma gelen belediye ve köylerin tüzel kişiliği; genel imar düzeni veya temel alt yapı hizmetlerinin gerekli kılması durumunda, Danıştayın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine müşterek kararname ile kaldırılarak bu belediyeye katılır. Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin mahalleleri, katıldıkları belediyenin mahalleleri hâline gelir. Tüzel kişiliği kaldırılan belediye ile köylerin taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçları katıldıkları belediyeye intikal eder.
a- İçişleri Bakanlığı Kararının dayandığı bu hükme göre, bir köyün tüzel kişiliğinin kaldırılmasının birinci koşulu bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50.000 ve üzerinde olan bir belediyenin sınırına, 5.000 metreden daha yakın duruma gelmektir. Ancak her yakınlaşan köyün tüzel kişiliğinin kaldırılması zorunlu değildir. Belirtilen sınırlara yakınlaşan köyler genel imar düzeni veya temel alt yapı hizmetlerinin gerekli kılması durumunda ortadan kaldırılabilecektir. İptalini istediğimiz kararın ise gerekçesi bulunmamaktadır. Hangi ve ne gibi genel imar düzeni veya temel alt yapı hizmetleri, müvekkilim köylülerin köylerini yok etmeyi gerekli kılmıştır? Kararın gerekçesi bulunmamaktadır ya da biz bilmemekteyiz. Bu nedenle iptale konu idari işlemin Kamu Yararı unsuru bulunmamaktadır. Bu yönü ile de iptali gerekir.
b- Dava konusu kararın dayandığı hükme göre, köy tüzel kişiliğinin kaldırılması idari işlemi, Danıştay’ın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığı’nın teklifi üzerine müşterek kararname ile yapılabilir. Dava konusu işlemde Danıştay’ın görüşünün alınıp alınmadığını bilmiyoruz. Eğer alınmamış ise şekil yönünden işlem sakattır ve iptali gerekir.
c- Köy Tüzel Kişiliğinin kaldırılması ile köyün taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçları katıldıkları belediyeye intikal eder. Müvekkilim köylülerin köyü olan İnköy’ün taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçları Kütahya Belediyesine intikal etmiştir. Neden?
İnköy, asırlardır var olan bir yerleşim yeridir. Yaklaşık 1000 yıl önce kurulmuş bir yerleşim yeridir. Eskişehir-Kütahya Yolu üzerinde olması, arazilerinin fazla olması, hayvancılığa uygun otlaklarının çokluğu nedeniyle hiçbir zaman yoksul, içine kapalı, cahil insanların yaşadığı bir köy olmamıştır. Köyün 2000 yılı nüfus sayımına göre nüfusu 1681 dir. Resmi bilgilere göre ile uzaklığı 5 km.dir. (Aslında burada 5 km.den yakın olma durumunun nasıl tesbit edildiği de bilinmemektedir.) Köyün Kanalizasyonu, su şebekesi, sağlık evi, PTT acentası ve ilköğretim okulu vardır ve faaldir.
Köy tüzel kişiliğine ait 4000 dönümden fazla 1.sınıf çayırları olan İnköy’de 4000 dönüm kadar da şahıslara ait tarım arazisi bulunmaktadır. Çevredeki köyler içinde otlakları en fazla olan köydür. 1000 kadar büyükbaş, 3500 den fazla da küçükbaş hayvanı vardır. Köylüler köylerini sevmektedirler, göç veren bir köy değildir. Şehirleşmeyi istememektedirler. Ancak yüzlerce yıldır ekip biçtikleri toprakları iki satırlık kararla belediyeye verilmiştir. 1000 yılın ürünü bir anda yok edilmektedir. Geçmişleri, Atalarının mirası ortadan kaldırılmaktadır. Kütahya Belediye Başkanı, otlaklara dokunulmayacağını söylerken elbet ki yalnızca siyaseten konuşmaktadır. Köyün Mahalle olması ve mallarının Belediyeye devri ile birlikte otlakların ve hayvanların kalması, köy yaşamının, ekonomisinin aynı şekilde sürdürülmesi mümkün müdür?
2) a- 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 47.maddesine göre, başlıbaşına bir varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişi toplulukları ve belli bir amaca özgülenmiş olan bağımsız mal toplulukları, kendileri ile ilgili özel hükümler uyarınca tüzel kişilik kazanırlar. T.C.Anayasası da, köy mahalli idaresinin, köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişisi olduğunu söylemektedir. Anayasada düzenlenmiş olan Köy Tüzel Kişiliğinin Bakanlık Kararı ile kaldırılması mümkün değildir. Müvekkillerim İnköy Tüzel Kişiliğinin birer üyesidirler, Tüzel kişiliğin sona erdirilmesinde söz sahibi olamamaları Anayasa’nın 127.maddesine aykırıdır.
b-Dava konusu karar Anayasanın 35.maddesine aykırıdır. Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Oysa müvekkillerimin de bağlı olduğu İnköy Tüzel Kişiliği’nin mülkiyet hakları ortada bir kamu yararı yok iken Bakanlık Kararı ile sona erdirilmiştir. Gene müvekkillerimin ve tüm köylülerin miras hakları yok edilmiştir. 1000 yıl önce dedelerinin yerleştiği, Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasından 4.5 ay sonra da Cumhuriyet kanunlarına göre resmen Köy olan İnköy’ün topraklarının, mal varlığının o köyde doğan ve orada yaşamını sürdüren torunlarına miras kalması engellenmiştir. Müvekkillerime kalan miras yasal olmasına rağmen ellerinden alınmıştır.
c- Anayasanın 44.maddesine göre; Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Müvekkillerim, İnköy topraklarını bu Anayasal hükme uygun olarak korumaktadırlar. Nedense topraklara saldırılar kamu yararı dışında başka amaçları bulunan kurumlar tarafından yapılmaktadır. Dava konusu karardan önce İnköy arazisinin bir bölümünü çöplük alanı yapan Kütahya Belediyesi, köylülerin çöpü istememelerini önemsememiştir. Oysa İnköy (köyün adı “mağara, in” dan gelmektedir. Çok eskiden mağaralar hayvan barınakları olarak kullanılırmış) yüzlerce yıldır hayvancılık yapmakta ve hayvanları için çayırlarına dokunmamaktadır.
Gene, Devlet, tarım arazileri ile çayır ve mer'aların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır.
Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır.(45.m)
Anayasa, çayırların korunması, amaç dışı kullanımını önleme görevini Devlete yüklemişken, Devletin bu görevini yerine getirmeyip, tam tersine çayırların ortadan kalkmasına yol açacak bir işlem yapması Anayasaya aykırıdır.
Belediye Başkanının çayırlarınıza dokunmayacağız vaadi yeterli midir? Öncelikle, imar yetkileri sınırsız olan Belediye yöneticilerinin “ben bu yetkimi kullanmayacağım” demeleri hiçbir şey ifade etmez. Koruma kişilere bağlı değildir. Şu andan itibaren bu çayırların üzerinden bir imar geçmemesi için hiçbir yasal engel bulunmamaktadır. Bu engel ancak Yüksek Mahkemenizce verilecek Yürütmenin Durdurulması Kararı ile mümkündür. Artık çayırlar da imar rantı için yok edilen yerlerdendir. İnköy’ün Belediye sınırları içine girmesi; köyün ortadan kalkması, hayvancılığın yapılamayacak olması, köy arazilerinin yapılaşmaya açılması, çayırların üzerinde çok katlı binaların yükselmesi gibi öngörülebilecek telafisi imkansız sonuçları ortaya çıkaracaktır, bu nedenle öncelikle ve acilen Yürütmenin Durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz.
3) İptale konu Bakanlık Kararının dayanağını oluşturan 5393 sayılı Belediye Kanununun 11.maddesi Anayasanın 2, 11, 35, 44, 45, 90, 123 ve 127. maddelerine aykırı olduğundan, iptali için Anayasa Mahkemesine gönderilmesini talep ediyoruz.
HUKUK NEDENLER : Anayasa, İYUK, Danıştay K., Köy K., Belediye K., İmar K.
ilgili tüm mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER : 2006/8186 sayılı Sınır Tesbiti Kararı, 11.09.2006 tarih 1275 sayılı yazı, 847 imza, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık vs.her türlü yasal delil.
SONUÇ : Açıklanan ve Yüksek Mahkemenizce de re’sen dikkate alınacak nedenlerle,
- İçişleri Bakanlığının 19 Haziran 2006 tarih ve 2006/8186 sayılı İnköy’ün Kütahya Belediyesi sınırları içine katılmasına dair kararının Yürütülmesinin Durdurulması ve İptaline,
- 5393 sayılı Belediye Kanununun 11.maddesinin Anayasaya aykırılığı nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine gönderilmesine,
- Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine
Karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim.
Av.Zühal S.Dönmez
Eki: 1)Vekaletname
2) Ekler