6 Nisan 2007, İsmail AŞÇIOĞLU
Selam dostlar;
Cinnah yokuşunda 06.04.2007 saat 03.00‘ü geçtiği sıralarda bir cinayet daha işlendi. Sevgili eşim görevini tamamlamış olmanın huzuru ile Kanal Türk‘ten çıkıp evine gelmek üzere karşıdan karşıya geçmek istedi. Karşı kaldırıma bir adım kala, vijdansız sürücü Ahmet Zeki Baran‘ın kullandığı 06 ZE 329 plakalı aracın çarpması sonucu oracıkta aramızdan ayrıldı. Katili ise arkasına dönüp bakmadı bile. Durup yardım etmedi. Olayın tanıkları kendisini uyardığı halde kaçtı ve saklandı. Bizi yıktı perişan etti.
DSP basın Danışmanı İsmail Aşcıoğlu‘nun gözünün önünde ölümü Sayın Zeki SEZER‘i ve parti teşkilatını derinden yaraladığı gibi tüm akrabaları, dostlarını ve sevenlerini de yasa boğdu. O iyi bir kalemdi. Saygılıydı her zaman herkese. İşini sever ve en iyi şekilde yapmaya çalışırdı. Tüm yaşantısı evi- işi arasında geçti. İyi bir eş,iyi bir baba,iyi bir oğul .... Kısacası iyinin iyisiydi.
Bir çok planları vardı. Biricik oğlunun düğününü yapacaktı 8 Temmuz‘da. 30 yıllık birliktelik, sorumsuz bir sürücünün vicdansızlığı nedeniyle son buldu. Vicdansız diyorum. Çünkü, alkollü olarak direksiyonun başına geçip zevki uğruna bir yaşama son verdi. Hem bizi hem de kendi ailesini mahfetti. Vicdanı olsaydı kendi arabasına değil bir taksiye binip kendini sevenlerin yanına gider, bizi de yasa boğmazdı.
Neden diye soruyorum kendi kendime? İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Cezalar caydırıcı olmadığı için mi bu tür cinayeler işleniyor? Yoksa insanca yaşamayı bilmiyor muyuz? Şimdi hukuk savaşımız başladı. Bunun için ayaktayım. Yargının en doğru kararı vereceğıne inanıyorum. Olması gereken ne ise o olacak. İsmail‘imizi geri getirmiyecek biliyorum. Umarım verilebilecek cezalar başkalarının ölümüne engel olabilir.
"Bir ağaç gibi tek ve hür yaşamak insanca" paylaşmak tüm güzellikleri. İnsanı sevmek, tabii ki öncelikle kendini sevmek. 31 yıllık öğretmenlik hayatımda Ata‘nın emanetlerini, doğruyu güzeli anlattım çocuklarıma. Sorumluluklarını bilsinler istedim. Hep öyle yetiştirildiler. Evimdeki mutluluk, sevgi görevime yansıdı. Bir tohumdu sevgimiz, büyüdü durmadan. Çekirdek ama büyük bir aileydik her zaman. Bu sevgi bizi birbirine bağladı. Dostlarımızla kocaman bir yumak olduk. Bundan sonra İsmail‘imiz aramızda olmayacak, ama bize bıraktıklarıyla içimizde yaşıyacak. Yokluğu çok zor olacak. Özellikle özel günlerde, bayramlarda bunu daha çok hissedeceğiz. Bu acımızı yüreğinde duymasını diliyorum Ahmet Zeki Baran‘ın. Çünkü "Adam gibi adamı" aldı elimizden. İsmail‘imizin yaşamını çaldı. Tüm sevenlerini yaktı, yıktı. Adaletin yerini bulacağına inanıyorum.
Acımızı paylaşan tüm dostlara teşekkür ediyorum.
Zehra Nur Ufuk AŞCIOĞLU