Yapı-Yol-Sen ve TMMOB, 8 Şubat Perşembe günü İller Bankası tasarısını protesto amacıyla basın açıklaması yaptı. Medya açıklamaya haber değeri vermedi...
Bu, aşağıdaki nedenle "basın açıklaması" değildir; doğrudan "halka açıklama"dır!
Ülkemizde medya "haber alma özgürlüğümüz" önünde büyük bir engele dönüşmüştür. Bu gerçeğin son örneğini 8 Şubat 2007 Perşembe günü yaşadık.
Demokratik kitle örgütleri, İller Bankası‘nı tasfiye eden yasa tasarısını protesto etmek ve tasarının ülkemiz için nasıl bir kayıplar dizisine yol açacağını göstermek amacıyla İller Bankası Genel Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yaptı. Kamuoyunu bilgilendirmek için basın kurumlarına dönük olarak yapılan bu toplantı, bizzat basın kuruluşlarınca görmezden gelindi. Haber yapılmadı.
Ülkemizin, yönetim yapımızın, 3225 belediyenin ve 35.000 köyün doğrudan çıkar ve yarar alanında olan bir konunun haber değeri yoksa, haber değeri olan nedir? Basın, üzerine en ufak gölge düştüğünde bizlerin desteğiyle özgürlüğünü savunur ve korur. Ama eğer basın kuruluşlarının kendileri bizim haber alma özgürlüğümüz önünde engele dönüşürse ne yapılabilir?
Ülkemizdeki basın-yayın organları "basının tarafsızlığı" ilkesine özenle uymak, yurttaşların "haber alma özgürlüğü" hakkının gereklerini yerine getirmek ve yurttaşlar ile yönetim organları arasındaki açık kanal olma işlevini unutmamakla yükümlüdür. Aksi halde basın-yayın sistemi, demokratikleşme süreci önündeki başlıca engel olarak görülecektir.
Halkımıza duyurulur.