Ankara‘da sulama hortumları kimin cebine uzanıyor!
DSİ tarafından planlanan yatırımların zamanında yapılmaması nedeniyle, Ankara 2007 yılının yaz aylarında bir su krizine itilmişti. Su krizinin iki sorumlu kuruluşu DSİ ve Ankara Büyükşehir Belediyesi olmuştur.
Su krizi, su kesintileri ile yönetilmeye çalışılmış, bazı semtler günlerce susuz kalmış, su kesintilerinin ardından suyun yeniden hatlara verilmesiyle su boruları patlamış ve bu nedenle de su kesintileri yaşanmış ve ortaya ciddi bir parasal maliyet çıkmıştır.
2007 yılının yaz aylarında yaşanan su krizi sırasında Ankara Büyükşehir Belediyesi, konutların yeşil alanlarında sulamayı yasaklamış ve konut sahiplerini su tankerleriyle bahçe sulamaya yönlendirmiştir.
Aynı sulama yöntemi yani taşıma suyla sulama, belediyelerin sorumluluk alanındaki tüm yeşil alanlara yaygınlaştırılmıştır.
Bugünlerde Ankara sokaklarında, caddelerinde büyük çoğunluğunun üzerinde Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin ismi ve amblemi bulunan ama yine büyük çoğunluğu özel ve başka ile ait plaka taşıyan, özellikle de Şanlıurfa plakası taşıyan su tankerlerini görüyoruz.
Değişik yerlerden özellikle de Etimesgut ovasından Ankara‘nın yer altı sularını çeken bu tankerleri 24 saat işbaşında görmek mümkün; bu tankerlerin kimi zaman da Ankara‘nın kanalizasyon çayına dönüşen Ankara çayından da su çektikleri söylenmektedir.
Şimdi başta Ankara Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bu yöntemle sulama yapan Ankara belediyelerine soruyoruz;
1- Ankara‘da bu işi yapan belediyeler kaç tanker çalıştırıyor?
2- Bu tankerlere ne kadar para ödeniyor?
3- Bu tankerler kime ait?
4- Bu iş için belediyelerin şahıs ya da şirketlerle yaptıkları sözleşmeler neler içeriyor?
5- Ankara‘nın yer altı su kapasitesi nedir? Taşıma suyla sulama işi ne kadar devam edecektir? Günlük olarak yeraltından çekilen su miktarı ne kadardır?
Son söz: Bir kentin yeşil alanları, parkları, bahçeleri, rekreasyon alanları planlanırken ve yapılırken kentin içinde bulunduğu coğrafi bölgenin ve iklim koşullarının bilimin yol göstericiliğinde değerlendirilmesi gerekir. Kentin yeşil alanlarına, bitki örtüsüne bu değerlendirmenin ışığında yön verilir. Su krizi içindeki bir coğrafi bölgede kente giydirilecek yeşil örtü ziraat biliminin konusudur; belediye yönetimlerinin keyfine bırakılamaz. Kamu kaynakları, doğal ve doğaya ait bir kıt kaynak olan su üzerinden ranta dönüştürülemez. Kamuya, bu durumda Büyükşehir Belediyesi‘ne toplum adına su kaynaklarının korunması-geliştirilmesi ve suyu yönetme yetkisi verilmiştir. Su, rant aracı yapılamaz.
Serhat SALİHOĞLU
